Ana sayfa » İçtihat Kararları: İştirak Nafakasının Artırılması Talebi

İçtihat Kararları: İştirak Nafakasının Artırılması Talebi

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. Hukuk Dairesi
Esas: 2021 / 2358
Karar: 2022 / 1433
Karar Tarihi: 09.06.2022

Dava; iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.

 

Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının 26/10/2005 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden 09/08/2006 d.lu …, 21/12/2007 d.lu … isimli iki müşterek çocuklarının olduğu, Adana 4. Aile Mahkemesinin 2014/.. Esas, 2015/.. Karar sayılı 04/02/2017 tarihinde kesinleşen ilamıyla davacı ile davalının boşanmalarına, müşterek çocukların velayet hakkının anneye verilmesine, kararla birlikte müşterek çocuklar için aylık 350’şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, karardan sonra Adana 5. Aile Mahkemesinin 2017/845 Esas, 2018/345 Karar sayılı 19/04/2018 tarihinde verilen, 25/06/2018 tarihinde kesinleşen karar ile müşterek çocuklar için ödenen aylık 350’şer TL iştirak nafakasının aylık 600’er TL’ye artırılmasına, kararın kesinleştiği tarihten itibaren gelecek her yıl için takdir edilen nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, davacı kadın tarafından ödenmekte olan iştirak nafakalarının artırılması için talepte bulunarak dava açıldığı, davacı kadın vekili dava dilekçesinde özet ile; “nafakaya ilişkin karardan sonra çocukların büyüdüğü, giderlerinin arttığı, ÜFE oranında yıllık artış kararı verilmişse de ülkenin ekonomisinin kötü gidişi, meydana gelen pandemi dikkate alındığında, çocukların ihtiyaçlarının daha fazla arttığı, ÜFE artışının yetersiz kaldığı, ekonomik nedenlerle çocuk …’nın özel okuldan başka bir okula gitmek zorunda kaldığı, okul masraflarının arttığı” iddia ve vakıaları belirtilerek ödenmekte olan 600’er TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 2.000’er TL’ye çıkarılmasına, gelecek yıllar için TÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmesinin talep ve dava edildiği, dava dilekçesinin 11/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 21/09/2020 tarihinde davanın reddi yönünden cevap dilekçesi sunulduğu, davalı vekili cevap dilekçesinde özet ile; “aleyhe sürülen iddiaların doğru olmadığı, talebin kabul edilemez olduğu, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırım yönüyle düzenleme olduğu, davalının gelir durumunun artmadığı bilakis azaldığı, davalının kendine ait sürdürmeye çalıştığı bir hayatı olduğu, zaruri giderlerinin olduğu, davacının öğretmen olduğu, ek ders ücretleri aldığı, müşterek çocukların tüm giderlerinin baba tarafından karşılanmasının amaçlandığı, ihtiyacı olmadığı halde evini satıp lüks bir ev alıp gelirinin önemli bir kısmını kredi borcuna aktardığı” karşı iddia ve vakıaları ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre; davacı kadının, öğretmen olduğu, aylık 2.422,00.TL gelirinin aldığı, kendine ait evde oturduğu, bir arabasının olduğu, davalı erkeğin, akademisyen olarak görev yaptığı, aylık 8.000,00.TL maaş aldığı, yıllık 15.000,00.TL kira ödediğinin belirlendiği olduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacının iştirak nafakasının artırım davasının reddine karar verildiği, verilen kararın usulüne uygun olarak davacı tarafa 23/08/2021 tarihinde, davalı tarafa 15/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, davacı kadın tarafından yasal başvuru süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, gerekçesinin hatalı olduğu, dosyaya uygun düşmediği, davalının nafaka yükümlülüğünün kanundan doğduğu, nafakanın çocukların ekonomik giderlerine göre belirlenmesinin gerektiği, davacı tarafından oturulan evin kadın tarafından evlilik öncesi alındığı, yeni alınan evin lüks harcama olmadığı, güvenlik için olduğu, davalının herhangi bir mal varlığının olmadığı hususunun doğru olmadığı, ekonomik durumunun iyi olduğu, aylık kazancının 13.650,00.TL olduğu, çocukların gider durumlarının arttığı belirtilerek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, talep gibi davanın nafakanın artırılması yönünden kabulüne karar verilmesinin istinaf kanun yolu ile talep edildiği anlaşılmıştır.

 

TMK.182/2 maddesine göre “velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.”

 

TMK’nın 328/1 maddesine göre de; ” ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” (TMK. Madde 330/1)

 

Taraflarca sunulan, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere ve davacı tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; taraflarca gösterilen, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm deliller ve İlk Derece Mahkemesince verilen karar, taraflarca ileri sürülen vakıalar, dosyaya toplanan tüm bilgi ve belgeler, davacı tarafın istinaf nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadın tarafından Adana 5. Aile Mahkemesinin 2017/.. Esas, 2018/.. Karar sayılı 19/04/2018 tarihinde verilen, 25/06/2018 tarihinde kesinleşen karar ile ödenmekte olan iştirak nafakalarının aylık 2.000’er TL’ye artırılmasının dava konusu edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı kadın tarafından verilen kararın toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yasal istinaf başvuru süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.

 

Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalının resmi evliyken boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte 09/08/2006 d.lu …, 21/12/2007 d.lu …’nin velayet haklarının anneye verilmesine, müşterek çocuklar için iştirak nafakasına karar verildiği, karardan sonra davacı kadın tarafından iştirak nafakasının artırım davasının açıldığı, Adana 5. Aile Mahkemesinin 2017/.. Esas, 2018/.. Karar sayılı 19/04/2018 tarihinde verilen, 25/06/2018 tarihinde kesinleşen karar ile ödenmekte olan nafakanın aylık 600’er TL’ye çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiği, davacı kadın tarafından istinafa konu davası ile takdir edilen iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı gerekçesiyle nafaka artırım davası açıldığı, tarafların ekonomik sosyal durumları, gelir seviyeleri, yaşantıları, artırılması talep edilen iştirak nafakasına ilişkin karardan sonra tarafların ekonomik durumunda yeniden düzenleme yapılacak oranda bir durumun gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesince davacı kadın tarafından müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakalarının artırılması davasının reddine ilişkin karar ve karar gerekçesinin, toplanan delillere, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-Davacı kadının Adana 12. Aile Mahkemesinin 14/07/2021 tarih, 2020/.. Esas, 2021/.. Karar sayılı kararında “müşterek çocuklar için ödenmekte olan iştirak nafakalarının artırılması davasının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu” yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Davacı kadının, istinaf başvurusu nedeniyle karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar ilam harcının davacı kadından alınarak hazineye irad kaydına,

3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı kadın tarafında yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden, kendi üzerinde bırakılmasına,

4-Davacı kadın tarafından istinaf nedeniyle yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının tarafına iadesine,

5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe çıkarılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 09/06/2022

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir