Ceza İnfaz Mevzuatı ve Değişikliği Nedir?
Geçtiğimiz günlerde Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun TBMM Başkanlığına sunuldu.
Ceza infaz mevzuatındaki değişiklikler adı altında sunulan teklif kabul edilirse uygulanacak değişiklikler şöyle:
- İzleme kurulları, hükümlü ve tutukluların naklinde kullanılan araçlar ve adliyede bekletildikleri ya da sağlık kuruluşlarında tedavi gördükleri yerleri görebilecek, inceleyebilecek, yönetici ve görevlilerden bilgi alabilecek aynı zamanda hükümlü ya da tutukluları dinleyebilecek. ceza infaz avukatı
- Ceza infaz kurulları ve tutukevleri izleme kurulları tarafından mevzuat ve Türkiye’nin üye olduğu uluslararası sözleşmelerle çizilen ilkeler çerçevesinde, ceza infaz kurumlarının işleyişleri, yönetim şekilleri ve uygulamalarına yönelik düzenlenen raporların örneği Kamu Denetçileri Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna gönderilecek.
- Cumhuriyet başsavcısı, cumhuriyet savcıları arasında gelişen davayı sonlandırırken oluşabilecek karar uyuşmazlıklarını gidermek ve bu kararların kanuna uygunluğunu denetlemek üzere görevli ve yetkili olacak. Yani cumhuriyet başsavcısı cumhuriyet savcılarının denetleyicisi ve çözümleyicisi olacak.
- Yabancı hükümlülerin cezalarının infazına dair karar verildiği takdirde bu durumla İçişleri Bakanlığı ilgilenecek. ceza infaz avukatı
- Kadın hükümlülerin ceza infazına başlanmış olsa bile 10 yıl veya daha az süreli hapis cezası olan veya adli para cezası hapis cezasına dönen kadınlar, 15 yaşını doldurmamış çocuğa sahipse ve çocuğun babası ölmüş veya ceza infaz kurumunda bulunması halinde, toplumun güvenliği açısından ağır ve somut tehlike bulundurmayacağı kanaatine varılınca cezası çocuğun 15 yaşını doldurduğu vakte kadar Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilecek. Erteleme süresince zamanaşımı uygulanmayacaktır. Çocuğu ölmesi ya da babanın salınması durumunda ceza derhal infaz edilecek.
Meclise sunulan bu değişiklilerin kabul edilip edilmediği ilerleyen günlerde belli olacak.
Güncel Ceza İnfaz Mevzuatına Dair Yargıtay Kararları
Kanun Yararına Bozma İstemi
Silahla yağma suçundan İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 09/12/2009 tarihli ve 2005/1 esas, 2009/271 sayılı kararı ile 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükümlü …’un, bu cezasının infazı sırasında, 10/09/2015 tarihinden itibaren şartla tahliyesine dair İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 13/10/2015 tarihli ve 2015/579 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetim süresi içinde 11/07/2016 tarihinde işlemiş olduğu alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan İstanbul 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2016/594 esas, 2017/303 sayılı kararıyla cezalandırıldığının ve bu kararın 19/09/2017 tarihinde kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine, İnfaz Savcılığı tarafından şartla tahliye kararının kaldırılması ve hükümlünün ikinci suç tarihi olan 11/07/2016 ile bihakkın tahliye tarihi olan 06/12/2016 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına yönelik talebinin kabulüne ve aynen çektirilmesine ilişkin İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2005/1 esas, 2009/271 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/282 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; ceza infaz avukatı
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 10/12/2018 tarihli, 2018/2219 esas, 2018/5254 karar sayılı ilamında ” Hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil 765 sayılı TCK’nin 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu,…” şeklinde açıklamaya yer verildiği,
Yükümlünün İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 09/12/2009 tarihli ve 2005/1 esas, 2009/271 sayılı kararı ile 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedildiği,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 647 sayılı Cezalarının İnfazı Hakkında Kanunun 19 ve ek 2. madde hükümleri dikkate alınarak 1/2 oranında ve ayda 6 gün indirim yapılmak suretiyle düzenlenen 23/03/2015 tarihli ve 2015/1-182 sayılı müddetnamede bihakkın tahliye tarihinin 06/12/2016, koşullu salıverilme tarihinin ise 10/09/2015 olarak tespit edildiği,
Hükümlünün koşullu salıverildiği tarih ile bihakkın tahliye tarihi arasında (deneme süresi içerisinde) 11/07/2016 tarihinde işlediği alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan dolayı İstanbul 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2016/594 esas, 2017/303 sayılı kararıyla cezalandırıldığının ve bu kararın 19/09/2017 tarihinde istinaf başvurununun esastan reddedilmesi suretiyle kesinleştiği, ceza infaz avukatı
Suç tarihi itibariyle koşullu salıverilme ile ilgili mevzuata bakıldığında;
Mülga 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun “Şartla Salıverilme” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının “(Değişik fıkra: 11/03/1986 – 3267/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 25 yıllarını; müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 20 yıllarını; diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkum edilmiş olanlar hükümlülük süresinin ½’ni; çekmiş olup da tüzüğe göre iyi halli hükümlü niteliğinde bulundukları takdirde, talepleri olmasa dahi şahsi şartla salıverilirler.”
Aynı Kanun’un Ek Madde 2. maddesinin “Hükümlülerin yarı açık veya açık cezaevlerine seçilmelerine karar verme işlemi, Adalet Bakanlığınca her yılın Ocak ayı içerisinde tespit edilerek Cumhuriyet Savcılıklarına bildirilen şartla salıverilme tarihine göre yapılır. Bakanlıkça bildirilen bu tarih aşılmamak ve kapalı kurumlarda çalışanlara öncelik tanınmak kaydıyla; 9, 10 ve 11 inci maddeler gereğince tabi tutulacakları müşahadeleri sonucu yarı açık veya açık müesseselere naklolunan hükümlülerin; anılan müesseselerde kaldıkları her ay için 6 gün, 19 uncu maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarına göre tespit edilecek şartla salıverilme tarihlerinden indirilmek suretiyle şartla salıverilme işlemi yapılır.” ceza infaz avukatı
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 17. maddesinin 1. fıkrasının “(Değişik fıkra: 07/12/1988 – 3506/1 md.) şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz.” şeklinde ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Koşullu Salıverme” başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrası “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.” ve 6. fıkrası da “Koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Bu haliyle hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 765 sayılı Kanun’un 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu, bu haliyle bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süreci devam eden hükümlünün bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi karşısında ikinci suçu işlediği tarih olan 11/07/2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 06/12/2016 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02/10/2019 gün ve 94660652-105-34-8901-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar tarihinden sonra 14.04.2020 tarihinde kabul edilen 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 48. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Koşullu salıverilme ile ilgili 107. maddesinde değişiklik yapılmış ise de; kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmış olup; ceza infaz avukatı
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına
göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/282 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi (Yargıtay 1. Ceza Dairesi Karar: 2021/5910).
Kanun Yararına Bozma İstemi
Gasp, resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/691 değişik iş sayılı kararı ile 11 yıl 18 ay hapis cezasına hükümlü … Yörenç’in, cezasının infazı sırasında, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/12/2014 tarihli ve 2014/1373 değişik iş sayılı kararı ile 18/12/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere koşullu salıverilmesini müteakip, adı geçen hükümlünün 26/04/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olması sebebiyle koşullu salıverilme kararının geri alınmasına ve ikinci suçun işlendiği 26/04/2018 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 15/02/2019 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına dair … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2010/253 esas, 2010/353 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın hükümlü hakkındaki içtima kararına konu kararların 671 sayılı KHK kapsamında kaldığı, bu nedenle yeni bir müddetname düzenlenerek bihakkın tahliye tarihi ile koşullu salıverilme tarihlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğinden bahisle kabulüne ve 15/01/2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına dair mercii … 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/02/2019 tarihli ve 2019/120 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, 671 sayılı KHK ile 1 Temmuz 2016 tarihine kadar işlenen içtima kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere koşullu salıverilmeye esas alınacak indirim oranının 1/2 olarak belirlendiği, sanığın içtima kararına dahil suçları her ne kadar 671 sayılı KHK kapsamında bulunan suçlar ise de, anılan kararname yürürlüğe girmeden önce hükümlünün 18/12/2014 tarihinde koşullu salıverildiği, bihakkın tahliye tarihinin ise 15/02/2019 olarak belirlendiği, hükümlünün koşullu salıverilmesinden sonra yürürlüğe giren infaza ilişkin bu kararnamenin koşullu salıverilmiş olan hükümlüyü etkilemeyeceği, koşullu salıverilme süresindeki azalmanın hükümlüye kazanılmış bir hak vermeyeceği, mevcut infaz rejimine göre hükümlünün koşullu salıverilme süresinin doğru olarak 1/3 oranı üzerinden indirim yapılmak suretiyle yerine getirildiği, ayrıca bihakkın tahliye tarihinin de değişmeyeceği nazara alındığında, deneme süresi içerisinde suç işleyen hükümlünün koşullu salıverilmesinin geri alınmasına dair karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün
12/06/2019 gün ve 94660652-105-35-4255-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre, “koşullu salıverilme bir infaz kurumudur ve hükümlünün cezaevinden bırakılarak özgürlüğü bağlayıcı cezasının dışarıda çektirilmesi sürecini başlatır. Koşullu salıverilme kararı cezanın tamamen çektirildiği anlamına gelmez. Koşullu salıverilen hükümlü hakkında infaz işleminin özgürlüğü bağlayıcı cezanın kanun gereği yerine getirilmesi tarihine kadar kesintisiz sürdüğünün kabulünde zorunluluk vardır. Hukukumuzda, 647 ve 5275 sayılı genel infaz Kanunları yanında belirli suç tarihleri esas alınarak çıkarılan 3713; 4771; 4616 sayılı Kanunlar yanında 5218 sayılı Kanunda da koşullu salıverilme hükümlerine yer verilmiştir. 5237 sayılı TCK’nin 7. madde (3) fıkrasındaki (Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./2.mad) hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır hükmü karşısında, suç tarihi göz önünde bulundurularak koşullu salıverilmeye ilişkin uygulanacak Kanun hükümlünün özgürlüğünü en az kısıtlayacak şekilde belirlenmelidir.
Suç tarihi itibariyle koşullu salıverilme ile ilgili mevzuata bakıldığında;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesinde koşullu salıverilme düzenlenmiş olup, mevcut düzenlemeye göre;
1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi halli olarak geçirmesi gerekir.
2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
6) Koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.
12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması halinde hükümlünün;
Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,
b) (Değişik: 25/5/2005-5351/8 md.) Yükümlülüklerine aykırı davranması halinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin,
Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez. ceza infaz avukatı
14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
15) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına;
a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından,
b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından,
Dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır,
5275 sayılı Kanun Geçici Madde 6– (Ek: 15/8/2016-KHK-671/32 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6757/28 md.)
(1) 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”,
Olarak uygulanır.
Şeklindeki düzenlemelere göre hükümlünün durumu değerlendirildiğinde;
… 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 10.07.2014 tarihli ve 2014/691 değişik iş sayılı kararı ile hükümlü … hakkında verilen ve kesinleşen cezaların 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesi uyarınca 11 yıl 18 ay hapis cezası olarak toplanmasına karar verildiği ve bu cezalarının infazı sırasında … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.12.2014 tarihli ve 2014/1373
değişik iş sayılı kararı ile bihhakkın tahliye tarihi 15.02.2019 olarak belirlenen hükümlünün 18.12.2014 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu salıverilmesine karar verildiği, hükümlünün koşullu salıverildikten sonra 26.04.2018 tarihinde işlediği hükümlünün veya tutuklunun kaçması suçundan hapis cezasına mahkum olduğu ve mahkumiyet kararının kesinleşmesi sonrasında yapılan ihbar üzerine … 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ve 2010/253 esas, 2010/353 karar sayılı ek kararı ile hükümlü hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasına, yetkili ve görevli mahkeme tarafından 15.01.201901.2019 tarihli, 2008/220 esas ve 2008/415 ek karar sayılı kararla hükümlü hakkında daha önce … 1.Ağır Ceza Mahkemesince verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasına, ikinci suçun işlediği 26.04.2018 ile bihakkın tahliye tarihi olan 15.02.2019 tarihleri arasındaki 295 günlük sürenin aynen infazına karar verildiği; bu karara hükümlünün yaptığı itirazın itiraz mercii olan … 12.Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2019/210 değişik iş sayılı kararı ile kabulüne … 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. ceza infaz avukatı
Yukarıda açıklandığı gibi koşullu salıverilen hükümlü hakkında infaz işleminin özgürlüğü bağlayıcı cezanın kanun gereği yerine getirilmesi tarihine kadar kesintisiz sürdüğünün kabul edilmesinin zorunlu olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesinin 6. fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresine tabi tutulacağı, bu denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olacağı ve süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemeyeceği, aynı maddenin 12. fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde koşullu salıverilme kararının geri alınacağı, aynı maddenin 13. fıkrasında koşullu salıverilme kararının geri alınması halinde hükümlünün; sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen, yükümlülüklerine aykırı davranması halinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin, aynı maddenin 14. fıkrasında denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı, maddenin fıkralarının ayrı ayrı değil bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, maddede hükümlü hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasının koşullarının hükümlünün denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi olarak kabul edildiği, denetim süresinin de ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı olduğu ve denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli geçirildiği takdirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının öngörülmesi karşısında maddenin 13. fıkrasındaki düzenlemenin hükümlünün sonraki suçu işlediği tarih ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki kalan cezasının aynen infazını öngördüğü şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığı, denetim süresini yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçiren hükümlünün cezası kanun gereği infaz edilmiş sayılacağından, hükümlünün koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin hükümlü lehine düzenleme getiren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 6. madde hükmü dikkate alınarak yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu, ancak bu belirleme yapılırken daha önceki koşullu salıverilme tarihinin değiştirilmesinin mümkün olmadığı, belirlemenin lehe yapılan değişiklik nedeniyle ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin tespiti ve bu tespite göre denetim süresinin belirlenmesi ile sınırlı olduğunun kabulü gerektiği, koşullu salıverilen hükümlünün hapis cezası gerektiren ikinci suçu bu belirlenen denetim süresi içinde işlemesi halinde koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, somut olayda itiraz merciinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 6. maddesi uyarınca hükümlünün koşullu salıverilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 2/3 den ½ ye indirilmesi nedeniyle aynı kanunun 107/6. maddesi uyarınca denetim süresinin yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu yönündeki kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, … 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2019/210 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin CMK’nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi (Yargıtay 1. Ceza Dairesi Karar: 2020/3311)